İstanbul’da karavan işletmeciliği yapan 37 yaşındaki Emrah Şahin, şişkinlik, yemek yiyememe ve solunum sıkıntısı gibi sorunlarla özel bir hastaneye başvurdu. Yapılan tetkiklerde, kalbinin sadece yüzde 15 çalıştığını öğrendi.
Bu hastaneden ilaç verilerek evine dönmek istenen Şahin, Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitmeye karar verdi. Burada yapılan incelemelerin ardından kalp yetmezliği tanısı konuldu. Doktorlar, kalp kapakçığının onarılması için ameliyat olması gerektiğini belirtince, hastaneye yatırıldı ve operasyon için hazırlıklara başlandı.
Ameliyat esnasında kalbin sol tarafında hareketsizlik tespit edilen Şahin’e yapay kalp destek cihazı takılmasına karar verildi. Ailesinde kalp rahatsızlığı bulunan olmayan ve geçmişinde de herhangi bir önemli sağlık sorunu yaşamayan Şahin, aniden gelişen kalp yetmezliği nedeniyle yapay kalple yaşamak zorunda kaldı. Bununla birlikte, doğa ve karavan tutkusunu sürdüren Şahin, kalp nakli yapılacak günü bekliyor.
“BİR EKSİSİNİ GÖRMÜYORUM, DURUMU KABULLENDİM”
Emrah Şahin, yaklaşık 22 aydır belinde taşıdığı yapay kalple yaşamını sürdürdüğünü anlattı. Ameliyattan sonra yoğun bakımda uyandığında durumu tam olarak anlayamadığını, yalnızca kalp kapakçığı onarımı olacağını düşündüğünü ifade eden Şahin, “Doktor muayenesinde gördüğüm cihaz için ‘Hani bende cihaz yok’ dedim. O an yaşadığım durumu tam algılayamadım. İlk etapta moral bozukluğu yaşadım çünkü böyle bir durumu kabullenmek gerçekten zordu. Ancak cihazı kullanmaya başladıktan sonra hayatımı olumsuz etkilemediğine kanaat getirdim” dedi.
Şahin, belindeki yapay kalbiyle her türlü aktiviteyi gerçekleştirebildiğini belirterek, “Şehirler arası seyahatlere çıkabiliyorum. Kendi arazimiz ve karavanımız var, gezmelere de gidiyoruz. Bahçe ile de uğraşıyoruz. Herhangi bir eksiklik hissetmiyorum, durumu kabullenip yaşamaya devam ediyorum” şeklinde konuştu.
Geçirdiği ağır ağrının yaklaşık 5 gün sürdüğünü dile getiren Şahin, ameliyat öncesinde bir bardak suyun bile şişkinlik yaratmasıyla karşılaştığını belirtti.
Ameliyat öncesindeki yorgunluğunun iş hayatıyla ilgili olduğunu düşünen Şahin, hastaneye gittiğinde durumunun ciddiyetini fark ettiğini ve şu an eski sağlığına kavuştuğu için mutlu olduğunu ifade etti.
“ARABA DA KULLANIYORUM, KAZMA KÜREKLE DE ÇALIŞIYORUM”
Yapay kalbin genellikle çantada taşındığını kaydeden Şahin, “Günün her saatinde üç kiloluk bir çanta taşımaktan rahat olduğumu söyleyemem. Yelekle taşımak da mümkün ancak yazın sırtımda terleme yapıyor. Sonunda sadece bir kemerle kullanmanın daha uygun olduğunu keşfettik. Araba kullanabiliyor, bahçe işlerimi yapabiliyorum. Günlük aktivitelerimi rahatlıkla sürdürüyorum” dedi.
Yapay kalbin zorluklarını en çok sudan korurken yaşadığını dile getiren Şahin, “Cihazın tüm birimlerini su geçirmez çantalarda taşıyorum. Temizliği düzenli yapıldığında sorun yaşanmıyor. Bazı hastalar bu durumu kabullenmekte güçlük çekiyor. Ancak, bunun Allah’tan gelen bir sınav olduğunu ve kendilerini güvendikleri bir doktora teslim etmeleri gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Kamile Özeren Topçu, kalp yetmezliğinin bazı hastalarda genetik olabileceğini vurgulayarak, “Bazen hastalık zamanla gelişirken, bazıları aniden ‘Hiçbir rahatsızlığım yoktu’ diyerek hastaneye başvurabiliyor. Her hastada durum farklılık gösterebilir” dedi.
Yapay kalbin, yalnızca ciddi kalp yetmezliği yaşayan hastalara takıldığını belirten Topçu, “Her hasta için uygun değil. İlaç tedavisiyle sonuç alamadığımız veya kalp nakline gidemeyecek durumdaki hastalarda kullanılabiliyor. Kalp nakli bekleyen ama donör bulamadığı için uzun süre bekleyecek hastalar için de köprüleme olarak yapılabiliyor” diye ekledi.
Topçu, yapay kalbin göğüs kafesi içine yerleştirilen bir cihaz olduğunu ve dışarıda taşınabilen kablolarının bulunduğunu açıkladı. Hastaların bu cihazın bakımını sürekli yapmak zorunda olduklarını, elektrikle çalıştığını ve bu nedenle dikkatli olmaları gerektiğini kaydetti.
“Kan sulandırıcı kullanmak zorundalar ve bu ilaçların düzenlenmesi için düzenli kan verip ayarlamak gerekiyor. Nihai amacımız, hastayı normal yaşantısına döndürmektir. Cihazıyla hiç sıkıntı yaşamadan hastaneye düzenli olarak gelip gitmelerini sağlıyoruz” dedi. Topçu, kalp hastalığı geçmişi olanların ve aniden nefes darlığı ya da çarpıntı yaşayanların kalp muayenesi yaptırmalarını önerdi.