Samandağ’ın Mağaracık Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar, deprem sonrası kendi tapulu arazilerine el konulmasına karşı aylardır süren bir direniş sergiliyor. El Koymalara Karşı Direniş Platformu, 1 Mayıs etkinlikleri için tüm yurttaşları dayanışmaya ve sokaklara davet ediyor.
Direnişin başlangıç noktası: “Tapunuzda güncelleme olmuştur”
Geçtiğimiz kasım ayında, Mağaracık’ta yaşayan bir yurttaşın telefonuna gelen bir bildirim, mahallede büyük bir direnişin fitilini ateşlemişti. Mesajda, “resen kamulaştırmasız el atma” nedeniyle tapuda bir güncelleme yapıldığı bilgisi yer alıyordu. E-devlet sistemine giren yurttaşlar, tapularının silindiğini görünce durumun ciddiyetini fark ettiler. Bu duyuru, mahalledeki dayanışma ile hızla yayıldı ve örgütlenmeye yol açtı.
İlk adım: Platformun kurulması ve hukuki sürecin başlatılması
Bu durumun ardından, El Koymalara Karşı Direniş Platformu oluşturuldu ve sürece müdahil olundu. Mağaracık, Kurtderesi, Hıdırbey ve Vakıfköy’ü kapsayan bu oluşum, hukuki süreç başlatmak için avukatlarla bir araya gelerek toplantılar düzenledi. Kaymakamlık, valilik ve belediyeye yapılan başvurulara rağmen, somut bir çözüm elde edilemedi. Deprem sonrası Mağaracık arazilerinin Kalyon İnşaat’a verildiğine dair iddialar gündemde yer aldı.
TOKİ projeleri bahanesiyle tapulu araziler hedef alınıyor
Samandağ’da TOKİ tarafından yürütülen projelerin ilk iki etabı hazine arazilerine inşa edildi. Ancak 3. ve 4. etap projelerinde hedef doğrudan tapulu arazilere yöneldi. İş makinelerinin arazilere girmesi, direnişi daha da düşünce arttırdı. 21 Nisan’daki dava duruşmasından önce, 17 Nisan’da arazilere giriş yapılması, şirketlerin beklemeye yönelik tahammülünün kalmadığını gösteriyor.
Direniş nöbetleri ve kitlesel yürüyüşler hâlâ sürüyor
Mahalle halkı, kurdukları direniş çadırıyla kamuoyuna seslerini duyurmayı amaçlıyor. Aralık ve ocak ayında düzenlenen kitlesel yürüyüşlerle, Antakya’nın merkezine dikkat çekmeye çalıştılar. Bu mücadele, yalnızca Mağaracık’ı değil, Antakya genelinde yaşanan toprak gasplarına da odaklandı. Zeytinlikler ve tarım arazilerinin talan edilmesine dair farkındalık çalışmaları yürütülüyor.
Mahkemeden olumsuz sonuçlar, şirketler kamulaştırma süreci olmadan ihalelere girdi
Halkın açtığı davalarda İdare Mahkemesi, TOKİ’yi haklı buldu. Ancak mahalle sakinleri, zemin etüdü yapılmadan ve bilgilendirme yapılmaksızın arazilere girildiğini iddia ediyor. Üstelik, şirketlerin bu arazileri kamulaştırma olmadan ihaleye girdiği, beraberinde gelen belgelerle gündeme geldi. Mağaracık’ta 150 konut yapılacağı bilgisi, 250 bin konutluk ulusal projenin parçası olarak öğrenildi.
Mahkemeye taşınsa da çözüm değil, fiili mücadele devam ediyor
Bu süreç, “acele kamulaştırma” uygulamasından daha sert bir durumu yansıtıyor: Resen kamulaştırmasız el atma. Bu uygulama, Cumhurbaşkanlığı kararnamesine dayandırılarak yürütülmekte ve yurttaşların muhatap bulmasını imkânsız kılmaktadır. Davalar idare mahkemesine açılmış olsa bile, halk, çözümün hukuki yoldan değil fiili mücadele ile elde edileceğine inanıyor.
Talepler net: Yerel halk bilgilendirilmeli ve zararlar tazmin edilmeli
El Koymalara Karşı Direniş Platformu, yaklaşan 1 Mayıs öncesinde tüm mağdurları Antakya sokaklarında bir araya gelmeye çağırıyor. Talepler şu şekilde sıralanıyor:
Şirketler geri çekilsin, halk topraklarında kalsın
Samandağ’a dair şeffaf ve bütüncül bir plan oluşturulsun
Direniş sadece bir protesto değil, halkın geleceğine sahip çıkma mücadelesi olarak değerlendiriliyor. Mayıs ayı içerisinde dört ayrı dava görülmesi beklenirken, çevre, kadın ve sosyalist örgütlerden de destek talep ediliyor.