Pakistan kontrolündeki Keşmir’den Habertürk’e ulaşan bilgilere göre, iki ülke arasında gece boyunca Fiili Kontrol Hattı (LoC) boyunca ciddi çatışmalar yaşandı. Bu gelişmeler, Pakistan’ın sert söylemleri ile birleşerek bölgedeki tansiyonu oldukça arttırdı.
Pakistan: “Hindistan Suyu Keserse, Hedeflerini Vururuz”
Cuma sabahı çok erken saatlerde, Pakistan Savunma Bakanı Havaja Asıf, Hindistan’a yönelik doğrudan bir uyarıda bulundu. Asıf, Hindistan’ın Pakistan’a akan nehirlerin akışını kesme veya yönünü değiştirme girişimlerinde bulunması durumunda, “Hindistan’daki önemli hedeflerin vurulacağını” ifade etti. Bakan, “Hindistan’ın Sindh-Tas su anlaşmasını iptal etmesi, Pakistan’a savaş ilanı anlamına gelir” diyerek, su krizinin askeri bir çatışmaya dönüşmekte olduğunun altını çizdi.
Pakistan’daki medya kuruluşları, Asıf’ın bu iddialarını manşetlerine taşıdı. The Nation gazetesi, durumu “Hindistan-Pakistan ilişkilerinde bir kırılma noktası” olarak nitelendirdi.
Lipa Vadisi’nde Gece Boyu Çatışma
Pakistanlı yetkili Seyyid Eşfak Cilani, Habertürk’e yaptığı açıklamada, “Gece boyunca Lipa Vadisi’nde iki mevzi arasında yoğun ateş alışverişi yaşandı. Şu ana kadar siviller hedef alınmadı. Günlük hayat devam ediyor, okullar açık” şeklinde bilgi verdi. Ancak bölge halkında derin bir kaygı mevcut.
Pakistan: Saldırı Hindistan İstihbaratının Senaryosu
Bakan Asıf, Keşmir’de birkaç gün önce Hindistan kontrolündeki bölgede meydana gelen turistlere yönelik saldırının arkasında Hindistan istihbaratının bulunduğunu ileri sürdü. “Bu saldırının Pakistan ile bir ilgisi yok” diyen Bakan, “Hindistan istihbaratı, Pakistan’ın iç işlerine müdahale ediyor ve elimizde bunu kanıtlayan belgeler var” diyerek Delhi yönetimini provokasyonla suçladı.
Terör Örgütlerine Destek Suçlaması: TTP ve BLA Vurgusu
Asıf, Hindistan’ın Pakistan Talibanı (TTP) ve Beluçistan Kurtuluş Ordusu’na (BLA) doğrudan finansman sağladığını, bu gruplara silah tedarik ederek Pakistan şehirlerinde saldırılar düzenlettiğini öne sürdü. “Bu adımlar karşılıksız kalmayacak. Daha güçlü ve sert bir karşılık vereceğiz” ifadeleri, Pakistan’ın güvenlik stratejisinde belirgin bir değişimi işaret ediyor.
Zerdari’den Tam Destek: Ulusal İrade Vurgusu
Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, Ulusal Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararların arkasında duruyor. Sağlık durumu nedeniyle resmi etkinliklere katılamayan Zerdari’nin ofisinden gelen açıklamada, “Cumhurbaşkanı gelişmeleri yakından izlemektedir. Alınan kararlar, Pakistan halkının ortak iradesini yansıtmaktadır” denildi.
Diplomatik ve Ekonomik Kırılma: Tüm İlişkiler Askıya Alındı
Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Perşembe gününde gerçekleştirdiği olağanüstü toplantının ardından, Pakistan, Hindistan ile olan tüm diplomatik ve ekonomik ilişkileri askıya alma kararı aldı. Bu bağlamda öne çıkan kararlar şunlar:
• Hindistanlı diplomatların sınır dışı edilmesi
• Hindistan vatandaşlarına verilen vizelerin iptal edilmesi (Sih hacılar hariç)
• Hindistan hava trafiğine Pakistan hava sahasının kapatılması
• Tüm ticaret yollarının ve kara sınırlarının kapatılması
Bu kararlar, bir gün önce Hindistan’ın diplomatik misyon temsilcilerini sınır dışı etmesi ve vizeleri iptal etmesine karşılık olarak alınmıştır.
Hindistan Keşmir’de Alarm Durumunda
Hindistan, Keşmir’deki güvenlik önlemlerini artırmaya başladı. Hindistan Kara Kuvvetleri Komutanı General Upendra Dwivedi, Cuma günü bölgeyi ziyaret ederek güvenlik hazırlıklarını gözlemledi ve özellikle saldırının gerçekleştiği alanın denetleneceği bildirildi.
Başbakan Narendra Modi, saldırganların “dünyanın sonuna kadar” takip edileceğini vurgulayarak, Hindistan’ın sert yanıt verme politikasına bağlı kalacağını belirtti.
Siyasi Birlik ve Sokakta Orduya Destek
Hindistan, Keşmir saldırısından Pakistan’ı sorumlu tutmasına yönelik büyük tepkilerle karşılaşıyor. Hem iktidar hem muhalefet, Hindistan’ı “provokatif” adımlar atmakla eleştiriyor. Eski Başbakan İmran Han’ın liderliğindeki Adalet Hareketi (PTI), Pakistan ordusuna destek vererek, üyelerinin ordunun yanında savaşmaya hazır olduğunu duyurdu.
PTI yöneticisi Avukat Cevher Ali, Habertürk’e verdiği demeçte, “İç siyasi çekişmelerin artık önemi kalmamıştır. Ülkemizi savunmak hepimizin önceliğidir” dedi.
Peştun Avami Milli Partisi, Awami Milli Partisi ve bazı dini partiler de Hindistan’ın eylemlerini şiddetle kınayarak, Ulusal Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararların arkasında olduklarını belirtti. Lahor, Karaçi ve Peşaver’de binlerce kişi sokaklara çıkarak Pakistan ordusuna destek gösterilerinde bulundu.
Keşmir Krizi ve Su: Yeni Bir Savaşın Fitili Mi?
Keşmir, bağımsızlık sonrası Hindistan ve Pakistan arasında süregelen tarihsel bir çatışma alanıdır. Her iki ülke de bölgenin tamamı üzerinde hak iddia ediyor. Ancak su meselesi, bu tarihsel çatışmayı daha da tehlikeli bir boyuta taşımaktadır.
Hindistan’ın İndus Nehri sistemi üzerindeki anlaşmayı askıya alması veya değiştirmesi, sadece diplomatik bir kırılma değil, aynı zamanda milyonlarca Pakistanlının içme suyu ve tarım kaynaklarını da tehdit eden bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Dawn gazetesinin aktardığı üzere, Pakistan’daki uzmanlar bu sürecin sadece iki ülkenin değil, küresel jeopolitik açılardan da yankı uyandırabilecek bir “su savaşı” riskini gündeme getirdiğini ifade etmiştir. Keşmir’de tırmanan bu kriz, Güney Asya’da uzun süredir biriken jeopolitik baskının yeni bir çatışma dalgasına dönüşebileceğini açıkça göstermektedir.
Su, terör ve milliyetçilik üzerinden şekillenen bu yeni denklem, yalnızca Pakistan ve Hindistan’ı değil, bölgeyi ve uluslararası toplumu da etkileyen kritik bir aşamaya doğru ilerlemektedir. Dünya, bir kez daha yeni bir küresel krizin doğup doğmayacağını merakla takip ediyor.