Melikgazi Mustafa Eminoğlu Anadolu Lisesi’nin 12’nci sınıf öğrencisi Nisa İrem Kılıçkıran, bir yıl önce kalp krizi geçiren annesinin zorlu süreçleri sonrası, sınıf arkadaşı Melike Naz Şahan ve fizik öğretmeni Ferhat Çekim ile birlikte stent geliştirmeye karar verdi.
Kılıçkıran ve Şahan, ortaya koydukları projeyle TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’na katılarak bölge birincisi oldular. Bu başarıları, Mayıs ayında düzenlenecek finallere katılma hakkı kazanmalarını sağladı. Geliştirilen nanoparçacıklı stent, uygulama sonrası kendiliğinden eriyebilmesinin yanı sıra, piyasa fiyatlarının yaklaşık 20 kat altında bir maliyet sunuyor.
Pek çok kişinin dikkatini çeken projeleri hakkında açıklamalarda bulunan Kılıçkıran, “Bir yıl önce bir proje geliştirmek için karar aldık. Annemin kalp rahatsızlığı haberini alıp bunu dikkate aldık. Stent takıldıktan sonra bazı pıhtı atma sorunları yaşandı. Bu durumlar üzerinden bir TÜBİTAK projesi geliştirme fikri ortaya çıktı. Proje kapsamında, biyobozunur olmasına büyük önem verdik. ‘Polikaprolakton’ adı verilen biyobozunur bir malzeme kullandık. Biyoyazıcılardan da destek alarak kişiye özel stent üretimi sağladık. Projemizi bir yıl içinde tamamladık. Ayrıca, stent takibinin yapılabileceği bir web tabanlı sistem de geliştirdik. Bu sistem, hastalarla doktorların iletişimini güçlendiriyor” şeklinde konuştu.
“MR VE BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ DE GÖRÜNTÜLENEBİLİR HALE GETİRDİK”
Hazırladıkları projeyle TÜBİTAK yarışmasını katıldıklarını ve Türkiye finaline gitmeye hak kazandıklarını belirten Melike Naz Şahan, “Projemiz sadece sağlık alanında değil, toplumsal alanda da fayda sağlamayı hedefliyor. Yakın arkadaşımın annesinin kalp krizi geçirmesi, bu projeye yönelmemizde etken oldu ve stentler üzerinde yoğunlaştık. Biyobozunur stent tercihi, uygulanabilirlik açısından en uygun olanıydı. Ürettiğimiz biyobozunur stent, nanoparçacık entegrasyonu sayesinde MR (Manyetik Rezonans) ve bilgisayarlı tomografi ile görüntülenebilir hale geldi. Bu, projemizin büyük fayda sağlamasına olanak tanıdı” dedi.
“HERKESİN KULLANABİLMESİNİ SAĞLAMAYI HEDEFLİYORUZ”
Stentin maliyeti ve dayanıklılığı üzerine görüşlerini paylaşan Şahan, “Yeni tasarımımız sayesinde stentimizin dayanıklılığını büyük ölçüde artırdık. Bizi diğerlerinden ayıran en büyük özelliğimiz, maliyet farkıdır. Bizim stentlerimiz, mevcut metal stentlerin yaklaşık 20-22 kat daha düşük maliyetle üretiliyor. Bu şekilde daha fazla kişinin bu stentleri kullanabilmesini sağlama hedefindeyiz. Gençlere bu projeyi bir çağrı olarak görüyorum; merak edin, araştırın, engellere takılmayın ve bilimi geliştirin. Bilim gençlerle büyür; yeter ki desteklenelim” şeklinde açıkladı.
“İKİNCİ AMELİYATA GEREK KALMADAN HASTAMIZ ŞİFA BULMAKTADIR”
Fizik öğretmeni Ferhat Çekim, “Öğrenciler, bir yıl önce bana gelerek, Nisa’nın annesinin hastalığı üzerine bir fikrimiz var mı düşündüler. Annesinin kalp tıkanıklığı nedeniyle yaşadığı sürecin zorluğunu bildiğim için, öğrencilerle birlikte bu konuda neler yapabileceğimizi araştırdık. Çalışmalarımızı dar bütçelerle yürütmemize rağmen, Erciyes Üniversitesi’nin ERNAM (Nanoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi) laboratuvarından büyük destek aldık. Kullanılan metal stentler sadece damar tıkanıklığını açmakta, ikinci bir ameliyat gerektirmekte. Bizim geliştirdiğimiz biyobozunur nanopartiküllü stent, damar açıldıktan sonra belli bir süre içinde eriyerek hasta tedavisini sağlıyor ve ikinci bir ameliyata gerek kalmadan hastanın şifa bulmasına yardımcı oluyor” açıklamasında bulundu.