Türkiye’nin en popüler yiyeceklerinden biri olan çiğ köfte, son 21 yıldır sadece bulgur ve patates kullanılarak hazırlanmakta ve satılmaktadır.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çiğ köftelerde et kullanımını yasaklamasının arkasında, 2004 yılında İzmir’de ortaya çıkan bir sağlık skandalı bulunmaktadır.
542 KİŞİ HASTANELİK OLDU
2004 yılının Şubat ayında İzmir’de, içeriğinde at ve domuz eti bulunduğu tespit edilen çiğ köfteyi tüketen 542 kişi “trişinozis” hastalığına yakalandı.
Bu durum, tek seferdeki en yüksek vaka sayısı olarak tıp literatürüne geçerken, Türkiye’de büyük bir infiale yol açtı. Prof. Dr. Edoardo Pozio, trişinozisin, enfekte olmuş domuz, at, yaban domuzu ve diğer av hayvanlarının etlerinin çiğ olarak tüketilmesiyle bulaştığını açıklarken, olayın ardından dönemin Tarım ve Orman Bakanlığı acil önlemler almak zorunda kaldı.
YALNIZCA BULGUR VE PATATESTEN YAPILABİLİR
Günümüzde birçok kişi evde dana ve kuzu eti kullanarak gerçek çiğ köfte yapmaya devam etse de, yasal düzenlemelere göre çiğ köfte satan işletmeler ve restoranlar, et kullanarak hazırladıkları ürünleri müşterilerine sunamamaktadır. Bu işletmelerde çiğ köfte, sadece bulgur ve patates ile yapılmak zorundadır. Yasağın ardından Türkiye’de trişinozis vakalarında belirgin bir düşüş gözlemlenmiştir.

542 KİŞİYİ ZEHİRLEDİ, MAHKEMEDE SAVUNMA YAPTI
Türk basınında geniş yankı uyandıran olayda, 542 kişinin trişinozis hastalığına yakalanmasına neden olan Vanlı Nusret Usta Doyum Evi’nin sahibi Nusret Ermaner, mahkemede verdiği ifadesinde yaşanan olaylar yüzünden vicdan azabı çektiğini ifade etti. Ancak, çiğ köfteleri eşine de yedirdiğini ve kullandığı etin dana eti olduğunu düşündüğünü belirtti.




