Türk Algoloji Ağrı Derneği ve Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Algoloji Bilim Dalı iş birliğiyle OMÜ Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirilen toplantıda, ağrı pilleri hakkındaki yanlış bilgilendirmeleri düzeltmek ve bu konuda farkındalık oluşturmak için önemli mesajlar verildi.
Ağrı pili konusunda bilgi veren Türk Algoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Algoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gül Köknel Talu, “Ağrı pili, kronik ağrı yaşayan hastalar için bir tedavi seçeneği sunmaktadır. Ancak bu yöntemi uygulamak için hastaların dikkatlice değerlendirilmesi ve diğer tedavi yöntemlerinin denenmiş olması şarttır. Bu, ilk tercih olabilecek bir yöntem değildir zira oldukça karmaşık ve yüksek maliyetlidir. Dolayısıyla, tüm tedavi aşamalarının doğru bir şekilde uygulanması hayati önem taşır. Yetersiz kalındığında ise bu sistemin gündeme gelmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, Parkinson hastaları ve hareket bozukluğu yaşayan bireylerde de belirli faydalar sağlayabilir. Bugün burada bir araya gelmemizin önemli sebeplerinden biri, umut vadeden bu yöntemin umut ticareti olarak kullanılmasını engellemektir. Omurga felci hastalarına bu tedavi ile yürüme ya da fiziksel kapasite kazandırma durumu söz konusu değildir. Sadece belli nöropatik ağrılarda etkili olabilir, ancak dışarıda şahit olduğumuz ve üzülerek izlediğimiz bu tür uygulamalar, hastaların yürütülmesi ya da eski fiziksel kapasitelerinin geri kazandırılması açısından mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.
“BU UMUT TACİRLİĞİDİR”
OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Algoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatih Özkan, “Ağrı pilleri kimler için kullanılmalı? Ne amaçla uygulanmalıdır? Doğru prosedürler nelerdir? Bu konuları netleştirmeye çalışıyoruz. Dernek ve algologlar olarak bazı spekülatif söylemlerin önüne geçme hedefindeyiz. Hastalarımızın mağduriyet yaşamaması, maddi ve manevi kayıplara uğramaması için bu toplantıyı düzenledik. Ağrı pilinin yanlış amaçlarla kullanılması bizim açımızdan mümkün değildir. Kronik ağrılarda tedavi amacıyla kullanıyoruz. Ancak, hastanın önemli nörolojik kayıpları varsa bu tür uygulamalar yapılmamaktadır. Ağrı tedavisinde önemli oranda fayda sağlıyoruz. Felçli bireylerin yürütüldüğü ya da travma, nörolojik hasarların engellendiği gibi ifadeler gerçekçi değildir. Bu tür söylemler hem umut tacirliğidir hem de maddi kayıplara yol açmaktadır. Bu yüzden toplumu ve sivil toplum kuruluşlarını bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.
AĞRI PİLİ KULLANAN HASTALAR: KONFORUMUZ ARTTI
Ağrı pili kullanan Abdullah Koç, “Uzun yıllardır sürekli ağrılarım vardı. Bu ağrılar dayanılmaz bir hale gelmişti. Her türlü ilaç ve tedavi yöntemlerini denememe rağmen sonuç alamadım. Hollanda’daki doktorum bu sistemi önerdi ve ben de bununla tanıştım. Kişinin bu yöntemi istemesi çok önemli. 2 haftalık bir deneme dönemi var. Bu süre zarfında vücut bu sisteme uyum sağlarsa rahatlama başlıyor. Şu an ben en yeni model ağrı pillerine sahibim. Bu sistem, beyinle ağrı iletimini engelliyor. Ağrım sürekli var ama yoğunluğu düşük. Bir dağ düşünün, ben dağın zirvesindeyim, ağrı ise dağın eteklerinde. Bazen tamamen kapatmak zorunda kalıyorum; o zaman ağrı adeta dışa vuruyor.” şeklinde düşüncelerini paylaştı.
Ağrı pili kullanan Hüseyin Koç, “Bel fıtığı sorunuyla sıkıntılar yaşıyordum. Farklı tedavi yöntemleri uygulandı; fizik tedavi, iğne uygulamaları yapıldı ama fayda göremedik ve ameliyat kararı aldık. Ancak kalp yetersizliği nedeniyle ameliyat olamaya uygun olmadığım ortaya çıktı. Kurulda, bana ağrı pili takılması kararlaştırıldı. Bu pil 15 gün boyunca denendi ve oldukça başarılı oldu. Ağrılarım azaldı ve yaşam kalitem arttı. Artık uyku da uyuyabiliyorum. Şükürler olsun, 5 yıldır normal hayatımı sürdürüyorum.” diyerek deneyimlerini aktardı.