Amerikalı milyarder Bill Gates, iklim değişikliğinin medeniyetin sonunu getirmeyeceğini vurgulayarak, küresel mücadelenin yönlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Gates, “kıyamet senaryoları” olarak tanımladığı öngörülerin, sınırlı kaynakların yanlış alanlara yönlendirilmesine neden olduğunu belirtti.
Microsoft’un kurucusu Bill Gates, iklim değişikliğinin insanlık için ciddi bir tehdit oluşturduğunu ancak bunun medeniyetin sona ermesi anlamına gelmediğini dile getirdi. Gates, bilimsel yeniliklerin bu tehdidi azaltabileceğine inandığını ve küresel mücadelenin artık sıcaklık artışını durdurmaktan çok, yoksullukla mücadeleye ve hastalıkların önlenmesine odaklanması gerektiğini savundu.
Gates, “kıyametin kapıda olduğu” düşüncesinin iklim politikalarını kısa vadeli emisyon hedeflerine aşırı şekilde yönlendirdiğini, bunun da kaynakların etkisiz kullanılmasına yol açtığını belirtti. Associated Press’in (AP) aktardığına göre, Gates, mesajında dünyanın temel hedefinin “acı çekmeyi önlemek” olması gerektiğini vurguladı ve bu hedefin özellikle zorlu koşullarda yaşayan yoksul ülkeler için hayati önem taşıdığını kaydetti.
Gates, konu hakkındaki görüşlerini “Eğer bana sıtmayı ortadan kaldırmak ya da sıcaklığı 0,1 derece artırmak arasında bir seçim yapma şansı verseydiniz, sıtmayı ortadan kaldırmayı tercih ederim. İnsanların şu anda yaşadığı acıları göremiyorlar” şeklinde ifade etti.
“ÖNCELİK İNSAN HAYATI OLMALI”
Gates, çoğu zaman vaktini Gates Vakfı’nın faaliyetlerine harcadığını, bu kuruluşun sağlık, eğitim ve kalkınma alanlarında on milyarlarca dolar harcadığını ve HIV/AIDS, tüberküloz, sıtma gibi hastalıklarla mücadeleye katkıda bulunduğunu hatırlattı. Ayrıca, 2015 yılında kurduğu Breakthrough Energy girişimi ile temiz enerji inovasyonlarını hızlandırmayı hedeflediğini de sözlerine ekledi.
Gates, 17 sayfalık notunu, gelecek ay Brezilya’da gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler İklim Konferansı öncesinde yayımladı. Amacının, liderleri “iklim için ayrılan az sayıdaki fonun gerçekten en doğru yerlere harcanıp harcanmadığını” sorgulamaya teşvik etmek olduğunu belirtti.
Gates, yaklaşımını şu şekilde özetledi: “İklim konusunu önemsiz görenler ve her şeyi yalnızca iklim krizine bağlayanlar bu metinle aynı fikirde olmayacak. Ben sadece parayı ve inovasyonu, yoksul ülkelerde hayatı iyileştirmek için en verimli biçimde kullanmanın önemini savunuyorum.”
BİLİM İNSANLARININ GÖRÜŞLERİ FARKLILAŞIYOR
Washington Üniversitesi’nden halk sağlığı ve iklim uzmanı Prof. Kristie Ebi, AP’ye yaptığı açıklamada Gates’in “insan sağlığını ve refahını merkeze alan bir yaklaşım” çağrısını desteklediğini ancak yalnızca teknolojik ilerlemeye güvenmenin yeterli olmadığını ifade etti.
Columbia Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi Direktörü Jeffrey Sachs ise notu “anlamsız, belirsiz ve kafa karıştırıcı” olarak değerlendirdi. Sachs, “Yoksulluğun azaltılması ve iklim dönüşümünü birbirine karşıt görmek için bir neden yok. Her ikisi de mümkündür; yeter ki fosil yakıt lobisi dizginlensin” dedi.
Stanford Üniversitesi’nden iklim bilimci Chris Field, iklim krizine dair söylemlerin sıklıkla “fazla karamsar” olduğunu belirtirken, “uzun vadeli ve kısa vadeli yatırımların birlikte yapılması gerektiğini” vurguladı. Princeton Üniversitesi’nden Michael Oppenheimer ise, insan refahını öncelikli hedef yapma ilkesine katıldığını, ancak “doğanın tahribatını göz ardı etmenin mümkün olmadığını” ifade etti ve “İklim değişikliği doğada zaten yıkıma yol açıyor. Gerçekten teknolojik bir fanusun içinde mi yaşamak istiyoruz?” şeklinde konuştu.
“HER ONDALIK DERECE ÖNEMLİ”
Gates, yayımladığı notta, “Her ondalık derece önemlidir; istikrarlı bir iklim, insanların yaşam kalitesini artırmayı kolaylaştırır” ifadesini kullandı. 2015’te imzalanan Paris Anlaşması ile dünya, sanayi devrimi öncesine göre ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlama taahhüdünde bulunmuştu. Ancak bilim insanlarına göre mevcut sera gazı emisyonlarıyla bu eşik 2028 başında aşılacak.
Breakthrough Energy, özellikle çelik ve çimento gibi temiz üretimi pahalı olan sektörlerde çalışmalar yürütüyor. Gates, hükümetlerin bu mali farkı “sıfıra indirmeye” odaklanması ve her girişimin etkisini titizlikle ölçmesi gerektiğini belirtti. Yenilenebilir enerji teknolojilerindeki ilerlemenin beklenenden hızlı olduğunu ifade eden Gates, güneş ve rüzgar enerjisinin fosil yakıtların yerini alarak “en kötü senaryoların önüne geçtiğini” söyledi ve yapay zekanın da bu ilerlemeyi hızlandırdığını ekledi.
“ZENGİN ÜLKELER YARDIMLARI AZALTIYOR”
Gates, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğine uyum sağlaması için ayrılan yardım fonlarının azaldığını, özellikle ABD’nin öncülüğünde birçok zengin ülkenin dış yardım bütçelerini kestiğini ifade etti. ABD Başkanı Donald Trump’ın iklim değişikliğini “aldatmaca” olarak nitelendirmesini hatırlatarak bu kesintileri eleştirdi.
Bununla birlikte Gates, vakfının desteklediği kamu-özel ortaklığı Gavi’nin, önümüzdeki beş yıl boyunca önceki döneme kıyasla yüzde 25 daha az bütçeye sahip olacağını açıkladı. Gates, “Gavi, yalnızca bin dolar civarında bir harcamayla bir insanın hayatını kurtarabiliyor” dedi. Aşılara yapılan yatırımların, küresel ısınmanın etkilerine karşı hayati bir savunma hattı oluşturduğunu savunan Gates, “Kızamık ya da boğmaca nedeniyle ölmeyen çocuklar, bir sıcak hava dalgası ya da kuraklık geldiğinde hayatta kalma şansına sahip olacak” ifadelerini kullandı.
“YARDIM FONLARI VERİMLİ KULLANILMALI”
Gates, sağlık ve refahın iklim değişikliğine karşı en etkili koruma olduğunu dile getirdi. Chicago Üniversitesi İklim Etki Laboratuvarı’nın araştırmasına atıfta bulunarak, ekonomik büyümenin yüzyıl sonuna kadar sürmesi durumunda iklim değişikliğine bağlı ölümlerin yüzde 50’den fazla azalabileceğini aktardı. Bu koşullar altında yardım fonlarının daha sıkı denetlenmesi gerektiğini vurgulayan Gates, “Eğer birkaç milyon dolar harcayıp yalnızca 10 bin ton emisyonu ortadan kaldırıyorsanız, bu yatırım uygun değildir” şeklinde sözlerini tamamladı.




