Gıda intoleransı, vücudun bağışıklık sisteminden bağımsız olarak bazı gıdalara karşı verdiği fizyolojik tepkilerdir. “Birçok insan bu duruma bağlı belirtilerden rahatsız olsa da ne yapacağını bilemiyor” diyen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Melih Özel, bu yaşam kalitesini olumsuz etkileyen sorun hakkında önemli bilgilere değindi.
Hangi besin grupları daha fazla etkiliyor?
Bazı gıdaların içeriğindeki doğal bileşenler, sindirim sistemimiz tarafından ya tam olarak sindirilemez ya da bağırsaklarda tolere edilemez. Gıda hassasiyetine yol açan besinler arasında şunlar yer alıyor: Süt ve süt ürünleri (laktoz intoleransı), katkı maddeleri, tatlandırıcılar, işlenmiş gıdalar, fruktoz içeriği yüksek meyveler, bal, buğday ve bazı tahıllar, turşu, sucuk, şarap, domates gibi histamin içeren veya histamin salınımını artıran gıdalar ve FODMAP grubuna ait baklagiller, soğan ve sarımsak gibi sebzeler.
Süt, herkes için zararlı mı?
Gıda intoleransları belirli gruplarda daha sık rastlansa da, her bireyin tolerans seviyesi farklılık gösterir. Dolayısıyla “Süt herkes için zararlıdır” veya “Buğday tüketilmemelidir” gibi genellemeler bilimsel temelden yoksundur.
Teşhis yöntemleri
Gıda intoleranslarının tanısı, şüpheli gıdaların belirli bir süre boyunca diyetten çıkarılmasıyla yapılır. Bu süreçte semptomlarda anlamlı bir iyileşme görülmesi beklenir. Hastalara bir günlük tutmaları ve hangi gıdaları tükettiklerinde sorun yaşadıklarını kaydetmeleri önerilmektedir. Ayrıca çeşitli nefes testleri de tanı sürecinde yardımcı araçlar arasında yer alır.
Bilimsel dayanağı olmayan bazı testler
IgG temelli gıda duyarlılık testleri, çeşitli ticari merkezlerde yaygın olarak sunulmasına rağmen, bilimsel kılavuzlarda yer almamaktadır. Bu testler, geçmişte tüketilen gıdalara karşı doğal IgG oluşumunu gösterir ve intoleransla ilişkisi kanıtlanmamıştır.

Tedavi yöntemleri
Tedavi, hem semptomları kontrol altına almak hem de sağlıklı ve sürdürülebilir bir beslenme planı oluşturmak üzerine odaklanır. Örneğin, sorun yaratan gıdaları tamamen diyetten çıkarmadan, vücudun bu gıdaları ne kadar tolere edebileceği araştırılabilir. Düşük FODMAP diyeti, özellikle irritabl bağırsak sendromu (IBS) hastalarında etkili bir seçenek olarak öne çıkmaktadır.
Kalıcı sağlık etkileri var mı?
Gıda intoleransı olan bireyler, rahatsızlığa neden olan gıdayı tüketmeye devam ederse belirtiler kronikleşebilir. Ancak intolerans, bağışıklık sistemi aracılığıyla gelişmediği için genellikle kalıcı organ hasarına yol açmaz.
KENDİNİZİ TEST EDİN
Bir kişi, kendi kendini gözlemleyerek gıda hassasiyetini anlayabilir. İşte evde uygulanabilecek bir eliminasyon yöntemi:
1. Eliminasyon süreci (2-3 hafta):
-Süt ve süt ürünleri, gluten içeren buğday, arpa, çavdar, baklagiller, soğan, sarımsak, fermente ürünler ve işlenmiş gıdalar
2. Belirti takibi:
-Her gün ne yenildiği ve hangi belirtilerin görüldüğü kaydedilir.
3. Yeniden tanıtım:
-Her 3-4 günde bir, tek bir gıda yeniden eklenir. Belirtiler izlenir ve not alınır.

Sebepleri nelerdir?
Tüketilen gıdanın yeterince sindirilememesi sonucunda oluşan gıda hassasiyeti genellikle sindirim sistemini etkiler. Bu sorun, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir; laktaz gibi enzim eksiklikleri, gıdanın içeriğine duyarlılık, bağırsak florasının düzensizliği ve bağırsak geçirgenliği gibi durumlar sıkça rastlanmaktadır.
Kimler daha fazla etkileniyor?
Gıda intoleransları oldukça yaygındır ve dünya genelinde milyonlarca insanı etkilemektedir. Ancak bu şikayetler genellikle önemsenmediği için tanı alan hasta sayısı düşüktür. İrritabl bağırsak sendromu (IBS) olan bireylerde, intolerans görülme oranı daha fazladır. Ayrıca kadınlarda hormonal dalgalanmalar nedeniyle bazı dönemlerde gıdalara karşı hassasiyet artabilir.
Nasıl fark edilir?
-Belirli bir gıda tükettikten sonra sürekli aynı semptomları yaşıyorsanız,
-Bu semptomlar birkaç saat sonra ortaya çıkıyorsa,
-Şüphelenilen gıdalar beslenme planından çıkarıldığında şikayetler hafifliyorsa veya kayboluyorsa gıda intoleransından şüphe edilebilir.
Neler tetikleyebilir?
Gıda intoleransı aşağıdaki nedenlerle tetiklenebilir:
-Aşırı miktarda gıda tüketimi (küçük dozlarda tolere edilen bir gıda, yüksek miktarda alındığında semptom yaratabilir),
-Hızlı yeme ve yetersiz çiğneme,
-Stres ve anksiyete,
-Bağırsak mikrobiyotasındaki değişiklikler,
-Antibiyotik kullanımı,
-Adet dönemi (hormonal değişiklikler).




